MİT BAŞKANI HAKAN FİDAN'A YAPILMAK İSTENEN OPERASYONUN ALTINDAN PARALEL YAPI ÇIKTI!

Paralel yapı bombaları, eliyle gömdü... İstanbul'da 2012 yılındaki Mit ve askerlere karşı yapılan operasyonların arkasından paralel yapı çıktı.

MİT BAŞKANI HAKAN FİDAN'A YAPILMAK İSTENEN OPERASYONUN ALTINDAN PARALEL YAPI ÇIKTI!
03 Mayıs 2023 - 17:12

Önce KCK soruşturması kapsamında bulunan bombaların bizzat paralel polis amiri tarafından gömüldüğü ortaya çıktı. Kumpasın amacı KCK soruşturmasına meşruiyet kazandırmak ve MİT'e darbe vurmaktı.

Sabah gazetesi, paralel devlet yapılanmasının, Türkiye'yi sarsacak patlayıcı kumpasını ilk kez açıklıyor.

Paralel Yapı'nın planladığı ve Kandil'den devşirdiği bir itirafçıyı da kullandığı kumpas, 2012'de, KCK operasyonlarının tüm hızıyla sürdüğü dönemde gerçekleştirildi.

O yılın mart ve nisan aylarında İstanbul'da, Zeytinburnu ve Esenler'de bulunan tahrip gücü yüksek A-4 patlayıcılar, "paralel tezgâh" amacıyla, bir süre önce paralel telekulak soruşturması kapsamında tutuklanıp Silivri Cezaevi'ne gönderilen bir rütbeli polis tarafından İstanbul'a getirilip yerleştirildi. Akıl almaz kumpasla hem Ergenekon operasyonu gibi KCK soruşturmasına meşruiyet sağlanmış oldu, hem de o dönemde MİT'in KCK'ya göz yumduğu algısı yerleştirilmeye çalışıldı. İşte adım adım tüyler ürperten kumpasın detayları:

 

BOMBALAR ÖRGÜTTEN...

7 Mart 2012'de Esenler Otogarı'nın yanındaki arazide naylon torbalara sarılı halde 12 kilo 900 gram A-4 plastik patlayıcı ile 17 Nisan 2012'de Zeytinburnu'ndaki Kozlu Mezarlığı'nda bulunan 11 kilo A-4 patlayıcı ve 4 kilo RDX patlayıcı, 5 fünye ve 1 el bombası bulundu.

Olay gazetelere "KCK bombaları" şeklinde yansıdı.

Oysaki patlayıcılar, 'çift taraflı' çalışan bir PKK muhbiri tarafından 'örgüt'ten alınıp getirilmişti. O dönemde Hakkâri İstihbarat Şube Müdürlüğü'nden bir rütbeli polis tarafından da (Özgür Nikbay )İstanbul'a getirilip, sonradan bulunacakları yerlere gömülmüştü.

Patlayıcılar, dönemin Hakkâri Cumhuriyet Başsavcısı'ndan alınan bir görev yazısı ile İstanbul'a taşındı.

Ancak başsavcının İstanbul'a bomba götürüldüğünden bilgisi yoktu. 

Bombaları getiren emniyet amirinin (sonra şube müdürü oldu) yanında, Paralel Yapı'ya Kandil'den istihbarat getiren bir o muhbir de vardı.

PKK itirafçısı olarak Paralel Yapı'ya angaje edilen bu kişinin örgütteki etkin görevi de devam etti.

Hatta bomba olayından haberdar olmayan Kandil, bu itirafçıya bir süre sonra Hakkâri Yüksekova İlçe Sorumluluğu görevini de verdi.

PARALEL KAMERALI TAKİP

PKK dâhil hiçbir örgüt fünyesiz bomba bulundurmazken, Esenler ve Zeytinburnu'nda bulunan bombalar, fünyeleri paralel polisler tarafından çıkarılarak yerleştirildi.

Paralel Yapı, bombaları İstanbul'a getirmekle kalmadı, gömüldüğü yerde 24 saat izlemek üzere kamera sistemi de kurdu.

İzlemeler, resmi MOBESE ağı ile değil, ağaçlara yerleştirilen 'paralel kameralar'la yapıldı. Böylelikle plan dışı bir durumun ortaya çıkması da engellendi. 

Bombalı kumpasla, tıpkı Ergenekon operasyonu gibi hem Paralel Yapı'nın devletteki örgütlenmesinin yürüttüğü KCK soruşturmasına meşruiyet sağlanmış oldu, hem de MİT'in KCK'ya göz yumduğu algısı pekiştirilmeye çalışıldı.

Nitekim paralel bomba kumpasının, 2012'nin 7 Şubat'ında, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın Özel Yetkili Savcı Sadrettin Sarıkaya tarafından ifadeye çağrılmasından bir ay sonra hayata geçirilmesi de bu algı operasyonunu doğrular nitelikte.

Bomba kumpası aynı zamanda, Paralel Yapı'nın yeri geldiğinde Kandil'deki muhbirler üzerinden operasyon yürütebildiğini de gözler önüne seriyor.

BU İLK KUMPASLARI DEĞİL

Gülen örgütünün devletteki örgütlenmesini anlatan bir kitap yazdığı için 4 yıl cezaevinde kalan eski polis şefi Hanefi Avcı'nın, Eskişehir'deki makam odasında bulunan kasetlerin Paralel Yapı tarafından yerleştirildiğini de  ortaya çıkarmıştı.

 Avcı cezaevinden çıkarken de " Poyrazköy'e o silahları gömenler, o silahları bulanlardır" demişti.

Paralel Yapı'nın bu tür bir kumpasına maruz kalan isimlerden biri de Ergenekon sanığı Yarbay Mustafa Dönmez'di. Mühimmattan sorumlu bir subay olan Dönmez, Zir Vadisi ve Poyrazköy'de bulunan mühimmatların karşılaştırılmasını talep etmiş ama mahkeme kabul etmemişti.

GİZLİ FETÖ FİNANSÖRÜ CANAN GÖKER MASAK’A YAKALANDI.

Bizzat hain FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜ’nün başı papaz Fethullah GÜLEN tarafından seçilen ve Fethullah GÜLEN’in “ALTIN ÇOCUKLAR” dediği bir emniyet istihbarat şübe müdürlerinden oluşan grubun gizli finansörünü MASAK yakaladı.

Azılı fetöcu ve yasadışı dinleme ve hükümete yönelik kumpas davaların mimarı, sekiz yıl boyunca Amerika’da eğitilen  özel CIA yetiştirmesi Emniyet İstihbarat Müdürü Özgür NİKBAY’ın (Firari aranan) baldızı, azılı fetocü Siirt ve Mersin’deki bütün kumpas davalarının yöneticisi ve mimarı eski Mersin Emniyet İstihbarat Müdürü Ali İhsan KAYA’nın kuzeni (Firari aranan), azılı fetöcü emniyet istihbarat daire başkanlığında C Şube’de şube müdürü Kurtuluş KAYA’nın kuzeni (Firari aranan), azılı fetöcü Emniyet İstihbarat Müdürleri eşleri imamı Çamay NİKBAY’ın Firari aranan) Ablası gizli fetö Finansörü olduğu iddia edilen  kripto fetöcu  Canan GÖKER bu kez Masaka yakalandı.



 Daha önce kuzeni olan hakkında Fetö terör örgütünün üst düzey yöneticisi olarak Mersin,Siirt,İstanbul mahkemelerince yakalama kararı verilen eski Mersin emniyet istihbarat Müdürü Ali İhsan KAYA, yine kuzeni olan fetö terör örgütünün üst düzey yöneticisi olarak hakkında çok sayıda yakalama kararı çıkarılan eski Diyarbakır emniyet istihbarat Müdürü iken İstihbarat Daire Başkanlığı C Şübesine şübe müdürü olarak atanan Kurtuluş KAYA ve aynı istihbarat dairesinde Emniyet Amiri eşini yurtdışına kaçışlarını finanse eden Canan GÖKER bu sefer MASAK’ın ağına yakalandı.

 Fetöcü emniyet istihbarat müdürleri eşleri imamı olan ve firari olarak aranan ve hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından çok sayıda yakalama kararı çıkarılan kardeşi Çamay NİKBAY’ın yurtdışına kaçışını finanse eden Canan GÖKER, daha sonra bütün finansını sağladığı azılı fetöcu olan hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis kararı yanı sıra çok sayıda fetö davası sonucu yakalama emri düzenlenen firari Özgür NİKBAY’ında finansını sağlayarak yurtdışına kaçmasını sağladı.

Özgür  ve Çamay NİKBAY

Yurtdışına kaçmadan önce uzun zaman Canan GÖKER’in Büyükçekmece’deki evinde kaldığı tespit edilen Özgür NİKBAY, örgüt içi haberleşmeyi de Canan GÖKER üzerinden sağladığı emniyet güçleri tarafından tespit edildi. 


Canan GÖKER

FETÖ 'ye mensup firar ve tutukluları finanse ettiği anlaşılan Canan GÖKER MASAK’a yakalandı.
Canan GÖKER hakkında çok yönlü soruşturmanın devam ettiği öğrenildi. 

          Amerika’ya kaçışlarını finanse ederek çıkışlarını  sağlayan Canan  GÖKER Amerika’ya kaçışlarını sağladığı kişilerin finanse edilmesi için kendi kişisel hesabından azılı feto mensubu müebbet hapis ile aranan firari polis müdürü Özgür NİKBAY’ın Amerika’daki hesabına 200 bin Dolar gönderirken MASAK’ın ağına takıldı.

MASAK tarafından 200 bin dolara elkonulurken, Canan GÖKER hakkında da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve örgütlü suçlar bürosu tarafından Fetö finansörlüğü ve fetö üyeliği suçlaması ile dava açıldı. 
       Yıllardır fetöcu akrabalarını finanse eden ve onlara lojistik destek sağlayan kriptocu fetcü olduğu anlaşılan Canan GÖKER’in de yurtdışına kaçma hazırlığı içinde olduğu anlaşıldı.

Yargılaması devam eden Canan GÖKER’in 14 yıla kadar hapis cezası ile yargılandığı öğrenildi.
 


YORUMLAR

  • 0 Yorum