Piyasalarda neler oluyor?

Dolar 8.5995 liralık tarihi zirvesini gördü. Güven endeksi azalırken Bakan Elvan salgında harcanan parayı açıkladı. Gözler S&Pnin olası Türkiye not güncellemesine çevrildi. Özelleştirme gelirlerinin azalmasıyla kamu borcu artan ve mali disiplini bozulan Türkiye, Mali İtibar Endeksi’nde 20 gelişen ülke içinde sondan 5’inci sıraya düştü. Mali İtibarda sınıfta kalındı. Mısır ve Uruguayın gerisine düşüldü.

Piyasalarda neler oluyor?
28 Mayıs 2021 - 15:33

Merkez Bankası'nın (TCMB) yüzde 19 düzeyindeki politika faizine karşın, politik ve ekonomik gelişmelerin etkisiyle dolar 8.5995 liralık yeni tarihi yüksek düzeyini gördü. Saat 12 itibarıyla dolar TL kuru 8.56 bandında hareket ediyor. 

Analistler, TCMB'nin "yüzde 19"daki politika faizini, bu düzeyde tutması, piyasalardaki satış baskısını hafifleten en büyük etken olarak gösteriyor.

EN DÜŞÜK DÜZEYDE

İngiltere Merkez Bankası'nın (BoE) faizi öngörülenden önce artıracağına ilişkin beklentilerin artmasıyla sterlin dolar, euro ve yen gibi önde gelen para birimleri karşısında güçlenirken, ABD para birimi de, başlıca para birimleri karşısında Ocak ayından bu yana en düşük düzeylerine geriledi. 

ELVAN NE DEDİ?

Piyasalar hareketlenmişken Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Türkiye Bankalar Birliği'nin 64. Genel Kurulu'nda küresel ekonominin  üretim ve ticarette salgın öncesine döndüğünü belirterek şunları söyledi: 

"Öncü göstergeler küresel ekonominin üretim ve ticarette salgın öncesi seviyeleri geçtiğini gösteriyor, ancak ben bu gidişata temkinli bir iyimserlikle yaklaşmamız gerektiğini düşünüyorum.

Önümüzdeki dönemin temel belirleyicileri salgının seyri ve aşılamaya ilişkin gelişmeler olacak.

SALGINDA HARCANAN: 10 MİLYAR DOLAR

Bakan Elvan 128 Milyar dolar tartışmasında gündeme gelen paranın salgında harcandığı iddiasını yalanlarcasına yaklaşık 10 milyar dolara denk gelen 79 milyar TL'nin harcandığını söyledi. Elvan'ın açıklaması şöyle:

Ekonomi yönetimi olarak bir taraftan tüm çabamızla pandemi ile mücadele ediyor, diğer taraftan da yeni döneme en iyi şekilde hazırlanmaya çalışıyoruz. Salgının başında bu yana 79 milyar TL harcama yaptık, yıl sonunda bu tutarın 109 milyar TL'ye ulaşmasını öngörüyoruz."

ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan 128 milyar dolar tartışmaları ile ilgili 24 Şubat 2021'de yaptığı açıklamada  "Salgın bahanesiyle yeni bir finansal dalgalanma oluşturmak isteyenlere, elimizdeki tüm araçları kullanarak fırsat vermedik. Kılıçdaroğlu’nun sürekli sorduğu dövizlerin önemli bir bölümü işte bu mücadelede kullanılmıştır" ifadelerini kullanmıştı. 

MERKEZ'DEN MESAJ

Finansal İstikrar Raporu'nun 32. sayısına önsöz yazan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, 2020 yılında küresel ölçekte yaşanan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının seyrine dair belirsizliklerin Finansal İstikrar Raporu'nun son sayısından bugüne kısmen devam ettiğini belirtti.

Kavcıoğlu, diğer taraftan sosyal izolasyon önlemlerinin kademeli biçimde hafifletilmesi ve döneme özgü genişleyici maliye ve para politikalarının desteği ile küresel iktisadi faaliyetteki toparlanma eğiliminin korunduğunu ifade etti.

Türkiye ekonomisinde 2020 yılının üçüncü çeyreğiyle başlayan güçlü seyrin iç ve dış talep ile desteklendiğini vurgulayan Kavıoğlu, "Sanayi üretimi kuvvetli bir seyir izlerken, salgın kaynaklı belirsizlikler ve kısıtlayıcı tedbirlerin etkisiyle hizmetler sektöründe kaydedilen toparlanma görece sınırlı kalmıştır. Dış talepteki artışın, altın ithalatındaki gerileme ve kredilerde finansal koşullardaki sıkılaşmanın etkisiyle kaydedilen yavaşlama ile cari işlemler dengesinde gözlenen iyileşmenin önümüzdeki dönemde de süreceği öngörülmektedir" ifadelerini kullandı.

DÜNYADA ARTTI

Şahap Kavcıoğlu, salgına yönelik ekonomik tedbirlerle borçluluk seviyelerinin 2020 yılından itibaren tüm dünyada arttığını belirtti.

Bu dönemde Türkiye'de de gerek hanehalkının gerekse reel sektörün borçluluk oranlarında artışlar olduğunu ancak söz konusu oranların gelişmekte olan ülkeler ortalamasının altında ve görece düşük seviyelerde gerçekleşmeye devam ettiğini vurgulayan Kavcıoğlu, reel sektör firmalarının yabancı para pozisyonundaki iyileşme eğiliminin devam etmesi ve kısa vadeli yabancı para borç karşılama oranındaki kuvvetli seyrin mali bünyelerinin kur gelişmelerine karşı dayanıklılığını artırdığının altını çizdi.

Kavcıoğlu, hanehalkı tarafında ise bireysel kredilerde salgın döneminde görülen artışın, son dönemde yavaşladığını ifade etti.

Söz konusu eğilimin korunmasının, enflasyon ve cari dengenin sürdürülebilirliği ile makroekonomik ve finansal istikrar açısından önem arz ettiğini belirten Kavcıoğlu, şunları kaydetti:

"Önümüzdeki dönemde kredi büyüme oranlarının gerilemeye devam etmesi beklenmektedir. Bankaların ihtiyatlı karşılık politikaları, yüksek sermaye ve likidite tamponları ile güçlü bilanço yapısı sonucunda aktif kalitesi kaynaklı riskler yönetilebilir seviyede seyretmeye devam etmektedir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrarın, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceği değerlendirilmektedir. Sıkı parasal duruş; enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve finansal piyasa gelişmeleri bağlamında dışsal ve geçici oynaklıklara karşı önemli bir tampon işlevi görecektir. Bu çerçevede, finansal istikrara ilişkin güncel durum ve görünümle birlikte küresel ve yurt içi makroekonomik gelişmelere yer verdiğimiz Finansal İstikrar Raporumuzun 32'nci sayısının kullanıcılar için faydalı olmasını dilerim."

GÜVEN DE AZALDI

Ekonomiden kötü bir veri daha geldi. Ekonomik güven endeksi, Nisan ayındaki 93.9'dan, Mayıs ayında yüzde 1.3 düşüşle 92.6 düzeyine geriledi. Ekonomik güven endeksindeki düşüş, tüketici, reel kesim (imalat sanayi), hizmet ve perakende ticaret sektörü güven endekslerindeki düşüşlerden kaynaklandı.

Ekonomik güven endeksinin 100’den büyük olması genel ekonomik duruma ilişkin iyimserliği, 100’den küçük olması ise genel ekonomik duruma ilişkin kötümserliği gösteriyor.

Buna göre, aynı dönemde;

- Tüketici güven endeksi yüzde 3.6 azalarak 77.3'e

- Reel kesim güven endeksi yüzde 0.3 azalarak 107.1'e

- Hizmet sektörü güven endeksi yüzde 1.1 azalarak 102.2'ye,

- Perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 2.1 azalarak 100.9'a geriledi.

İnşaat sektörü güven endeksi ise yüzde 3.0 artarak 79.6'ya yükseldi.

 

NASIL OLUŞUYOR?

 

Tüketici ve üreticilerin genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirme, beklenti ve eğilimlerini özetleyen ekonomik güven endeksi, mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, reel kesim, hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörleri güven endekslerinin alt endekslerinin ağırlıklandırılarak birleştirilmesinden oluşuyor.

Ekonomik güven endeksi hesaplamasında, her sektörün ağırlığı o sektörün normalleştirilmiş alt endekslerine eşit dağıtılarak uygulanmakta, güven endekslerine doğrudan uygulanmıyor. Bu kapsamda tüketici, reel kesim, hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörlerine ait toplam 20 alt endeks hesaplamada kullanılıyor.

TÜİK VERİLERİ AÇIKLADI

Hizmet üretici fiyatları Nisan'da aylık bazda yüzde 3.43, yılın ilk dört ayında yüzde 9.75, yıllık bazda yüzde 26.26 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 18.76 yükseldi. Türkiye'nin dış ticaret açığı yıllık bazda, Nisan'da yüzde 33.2 ve Ocak-Nisan döneminde de yüzde 19.7 azaldı.

GÖZLER S&P'DE 

Bugün iç piyasada TCMB'nin yılda iki kez açıkladığı Finansal İstikrar Raporu'nda yer alan ifadeler de bekleniyordu. Veri gündeminde Nisan ayı dış ticaret istatistikleri ve Mayıs ayı ekonomik güven endeksi yer alıyordu. Piyasa kapanışı ardından ise S&P'nin olası Türkiye not güncellemesi de izlenecek.

Türkiye'nin 5 yıllık kredi iflas takası primi (CDS) erken saatlerde 400/405 düzeyindeydi.

Döviz piyasalarındaki işlemlerde;

- Dolar en düşük 8.4921 lira ve en yüksek 8.5995 lirayı gördükten sonra, 8.58 – 8.59 lira aralığında,

- Euro en düşük 10.3493 lira ve en yüksek 10.4730 lirayı gördükten sonra, 10.46 – 10.47 lira aralığında,

- Sterlin en düşük 12.0601 lira ve en yüksek 12.1968 lirayı gördükten sonra 12.17 – 12.18 lira aralığında hareket ediyordu.

Küresel piyasalarda 1.21774 - 1.21959 aralığında hareket eden euro/dolar paritesi 1.21827 düzeyindeydi.

MISIR VE URUGUYA'IN GERİSİNE DÜŞTÜK

Son yıllarda finansal istikrarı bozulan Türkiye'nin gelişmekte olan ülkeler arasındaki mali itibarı da azalmaya başladı. Ekonomik analiz kuruluşu Oxford Economics'in yayınladığı Mali İtibar Endeksi'nde Türkiye, 20 gelişmekte olan ülke içinde Mısır, Uruguay, Güney Afrika ve Malezya'nın arkasından sondan 5'inci sırada yer aldı.

BU YIL KÖTÜLEŞİR

Ekonomist Dr. Murat Kubilay, bu yıl bütçe açığı hedefinin tutturulmasındaki zorluğun endeksteki irtifa kaybının sürmesine neden olacağını vurgulayarak, “Ötesi kamu borcunun yüzde 57'sinin döviz ve altın cinsi olması nedeniyle döviz kurundaki artışlarla kamu borcunun gayri safi yurtiçi hasılaya oranı biraz daha kötüleşecek. Haliyle mali disiplinden uzaklaşıldığı için daha yavaş da olsa mali itibar daha da kaybedilecek gibi gözüküyor” dedi.

Türkiye'nin mali disiplin notunun özelleştirme gelirleriyle kamu borç yükünün azaltılması ve dış borcun büyük ölçüde özel sektörde toplanması nedeniyle uzun yıllar olumlu seyrettiğine ancak bu seyrin finansal istikrarın bozulmasıyla bozulmasıyla etkisini yitirdiğine dikkat çeken Kubilay, şunları söyledi:

DÖVİZ AÇIĞI BÜYÜDÜ

“Finansal istikrarın bozulması ve döviz borçlu şirketlerin kambiyo zararları neticesinde maliye politikasının alanı genişletildi.

Önceki yıllarda özelleştirme gelirleriyle faiz dışı fazla veren ekonomi, dış yatırımların durması ve kamuda yabancı talebinin olduğu şirketlerin azalması nedeniyle etki gücünü kaybetti. Diğer taraftan reel sektörün döviz açık pozisyonu önce kamu bankalarına, ardından kısmen Hazine'ye aktarılmaya başladı. Böylece Türkiye'nin toplam dış borcu yatay seyrederken kamu dış borcu arttı ve eş zamanlı kamu bankaları özel bankaların bıraktığı boşluğu doldurmaya çalıştı.

Neticesinde Hazine ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın döviz açığı büyüdü ve 2020'de kamu bankaları da bu açığa ortak oldu. İktisadi aktivitenin pandemi şokuyla zayıflaması da vergi gelirlerinin beklenenin altında kalmasıyla sonuçlandı. Diğer taraftan 2017 öncesinde mali hedeflerin tutturulması Türkiye'nin mali repütasyonunun hâlâ geçer not almasını sağlıyor.”

MALİ DİSİPLİNDE BOZULMA VAR

Uluslararası Para Fonu (IMF) verileriyle gelişmekte olan ve öncü piyasaları kapsayan 64 ülkenin 10 yıllık mali disiplinlerinin mercek altına alındığı endekste Türkiye 10 üzerinden 5.5 puan alarak, Rusya, Sırbistan, Hırvatistan, Şili, Hindistan Kolombiya ve Brezilya gibi ülkelerin gerisinde kaldı. Yapılan değerlendirmede Türkiye'nin son birkaç yılda mali disiplininin bozulduğuna dikkat çekilen raporda, şu tespite yer verildi:

“Türkiye örneği, tanımsal farklılıkların önemini vurgulamaktadır. IMF açığı tanımı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın kâr transferlerini, merkezi yönetim varlıklarının satışından elde edilen gelirleri ve Ziraat Bankası'ndan yapılan temettü ödemelerini kapsamamaktadır.”

BORSA İSTANBUL DALGALANIYOR

Güne gerilemelerle başlayan Borsa İstanbul, öğleden sonra tepki alımlarıyla yeşile döndü. Borsa İstanbul yüzde 0,20 yükselişle 1.417 puanda seyrediyor.

Güne gerilemelerle başlayan Borsa İstanbul, öğleden sonra tepki alımlarıyla yeşile döndü. Borsa İstanbul yüzde 0,20 yükselişle 1.417 puanda seyrediyor.

Günün ilk yarısında düşüş eğiliminde hareket eden BIST 100 endeksi, saat 13.50 itibarıyla yüzde 0,20 yükselişle 1.417 puanda seyrediyor. Toplam işlem hacmi 7,4 milyar lira düzeyinde gerçekleşti.

İlk yarıda bankacılık endeksi yüzde 0,16 değer kazanırken, holding endeksi yatay seyretti. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 1,91 ile ticaret, en çok gerileyen ise yüzde 2,93 ile gıda içecek oldu.

Analistler, ABD'nin 10 yıllık faizindeki artışla birlikte gelişmekte olan ülke varlıklarının satıcılı seyrettiğini aktardı.

Bugün Avro Bölgesinde açıklanacak tüketici güven endeksi ile ABD'de kişisel gelir ve harcamalar verilerinin takip edileceğini belirten analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1.390 seviyesinin destek, 1.470 puanın direnç konumunda olduğunu kaydetti.

YORUMLAR

  • 0 Yorum