Mehmet Şimşek ve ekibine kimler saldırıyor?

İşte, Karar gazetesi yazarı Mehmet Ali Verçin'in dikkat çekici o yazısından satır başları: 

“Millet İttifakı”nın sessiz kalarak muvafakat verdiği Mehmet Şimşek ve ekibine razı olmayan etkili bir zümre var, hem de bürokrasi ve Ak Parti kadroları içinde.
Günlerdir bir ekip, çok üst düzey görevleri olan bir kadın bürokratın koordinasyonunda, Külliye nezdinde Sayın Şimşek’in atanmaması ve yerine Sayın Kavcıoğlu’nun atanması için etkili ve çok yönlü kulisler yaptı fakat başaramadı.

Sayın Şimşek atanınca, bu defa bütün şeytanlaştırma kulisleri Sayın Hafize Gaye Erkan’ın atanmaması için yapıldı. Bunu da engelleyemediler fakat Sayın Kavcıoğlu’nun BDDK’ya atanmasını temin ettiler.

Ankara’da konuşulan bu dedikoduları ve kullanılan cümleleri alt alta dizince, bu akademisyen bürokrat ve çevresinin burada durmayacağını ve Sayın Şimşek ve Sayın Erkan’ı pes ettirinceye kadar çalışacağı kanaati oluşmuş.

Bu vahim iddia ve tahminler inanılır gibi değil, doğrusunu, yaşayıp göreceğiz.

Sayın Şimşek’in bu tip dedikodularla uğraşmayacağını biliyorum.

Anlattıklarım, Ankara’nın güvenilir duyumlarına dayansa da, bu konulara girmeyi tercih etmezdim doğrusu, fakat bu “karşı harekat” engellenmezse, bu oluşumun faaliyetleri ekonomiyi olumsuz yönde etkileyecektir.

Sayın Şimşek ve Erkan ikilisinin başarılı olması ülkenin yararınadır; buna inandığım için ayak oyunlarına kurban gitmelerini arzulamam.

Çarşamba günü kurların yüzde 7 artmasının sebebi de aynı ekibin, Sayın Şimşek’in itibarını azaltmaya yönelik, bir tuzak olma ihtimaline dayandırılıyor.

Sayın Şimşek, bürokratlara yeni dönemde uygulanacak politikalarla ilgili bilgi veriyor ve gerekli hazırlıkların yapılmasını istiyor. Başta TCMB, olmak üzere kamu bankaları yöneticileri, “yeni dönemi, dövize müdahale etmemek” olarak “anlıyor” ve Sayın Şimşek’in onayı olmaksızın Çarşamba günü kurların yüzde 7 oranında artmasına yol açıyorlar.

Elbette Sayın Şimşek, önümüzdeki dönemde döviz kurlarını serbest bırakmayı düşünüyor.

Fakat bunun bir plan içinde yürüyeceği çok açık. Önce Sayın Erkan atanacak, gerekli brifingleri aldıktan sonra belki de piyasalara sözlü müdahale edecek ve ayın 22’sinde de faizleri artıracak.

Çalışma arkadaşlarına da ayın 22’sine kadar mutedil olunması gerektiğini belli ediyor.

Fakat söyledikleri, bilerek ve isteyerek aşırı bir yoruma tabi tutuluyor ve kurlar %7 artıncaya kadar müdahale edilmiyor.

Eğer Sayın Cumhurbaşkanı, bürokrasideki bu tekelci oluşuma müdahale etmezse, bundan sonra da bu tip pek çok “kaza görünümlü sabotaj” yaşanabilir.

Sayın Şimşek önümüzdeki dönemde, ekonominin tutunduğu bir “çapa” görevi görebilir.

Fakat bir olgu olarak Sayın Şimşek tehlike altında çünkü dört bir yana ağ kurmuş bu bürokratik oluşum, başarıyı engelleyebilecek kadar güçlü görünüyor; bunun görülmemesi mümkün mü, bilmiyorum.

Yakında Para Politikası Kurulu (PPK) üyeleri açıklanacak ve bu PPK heyetinin kimlerden oluştuğu piyasa çevreleri için bir turnusol kâğıdı işlevi görecek.